Son yıllarda çok sayıda çalışanın artık sessiz kalıp kabullenme göstermeyip dile getirdiği, kendini korumak, akıl ve ruh sağlığını tehlikeye düşürmemek için çözüm aramak için adalete başvurduğu gerçek: İş yerinde psikolojik taciz diğer bir adıyla mobbing.

İŞ HAYATINDA  MOBBİNG (Psikolojik Taciz)

Son yıllarda çok sayıda çalışanın artık sessiz kalıp kabullenme göstermeyip dile getirdiği, kendini korumak, akıl ve ruh sağlığını tehlikeye düşürmemek için çözüm aramak için adalete başvurduğu gerçek: İş yerinde psikolojik taciz diğer bir adıyla mobbing.

Yönetici pozisyonundaki kişilerin, yanlarında çalışanlara ve özellikle işlerinde başarılı olanlara karşı uyguladığı bu psikolojik baskının dozu, bazıları üzerinde o kadar büyük travmalar oluşturuyorki bir süre sonra kendini yetersiz ve başarısız hissetmeye başlıyorlar.

Sanal ortamlarda dolaşan öyle mailler var ki, çalışanların büyük cazibelere kapılmasına neden olmakta. Ağaçlar arasında bir yaz bahçesini anımsatan, her taraf cıvıl cıvıl daha hayaline dalmadan içimizi kıpırdatan bir iş yeri düşüncesi. Ama tecrübeler ve deneyimler acele karar vermemeyi öğütlüyor. Çünkü böylesine cazip ortamlarda bile karşınıza, dışarıdan çok huzurlu, çok hoş gözüken o ortamı bile çekilmez hale getiren bir yöneticinin karşınıza çıkmayacağına hiç kimse garanti veremez.

İş yerleri çalışanlar için kendilerini ortaya koyma aracıdır. Meslekleri ne olursa olsun, kuşkusuz orada ilk günden itibaren hep takdir edilmeyi desteklenmeyi, işleriyle, çalışması ile hep takdir edilmeyi bekler. Bu işe yeni başlayanlar için de aynıdır. 10-15-20 yılını o mesleğe verenler için de aynıdır. Ancak böyle ortamlarda başarı ve verimlilik gelir. Tabi işin bir de öteki yönü var. Son yıllarda sessiz kalıp kabullenmektense dile getirildiği akıl ve ruh sağlığını korumak adına çalışanların hak arama yollarına başvurduğu görülmektedir. Son zamanlarda bu durumlardan dolayı iş mahkemelerinde bir çok dava görülmektedir.

İş yerlerinde psikolojik taciz diğer adıyla mobbing, yönetici pozisyonundaki kişilerin yanlarında çalışanların işinde başarılı olanlara karşı uyguladığı psikolojik baskı, çalışanları sabahları yataktan kalkamaz, işe gitmek istemez, gittiğinde “Acaba müdür bugün yine ne sorun çıkaracak?” “Benden ne istiyor?” hale getirmektedir. Bir kısmı çareyi daha fazla yıpranmamak için işten ayrılmakta buluyor. Bir kısmı da çalışamaz hale gelince işten çıkartılıyor. Diğer bir kısmı da çareyi önce psikologda arıyor ve “Acaba nerede hata yapıyorum?” sorgulaması başlıyor. Son çare olarak hakkını aramak için mahkemeye başvuranların sayısı bir hayli artmaktadır.

Jale Minibaş-Poussard ve Meltem İdiğ Çamuroğlu’nun birlikte araştırıp yazdıkları “Psikolojik Taciz: İşyerindeki Kabus” adlı eserde sorunlu yöneticilerle çalışıp bu tür baskılara maruz kalanların örnekleriyle dolu.

Psikolojik Taciz, saldırgan ve mağdur arasında yaşanan basit bir sorundan ibaret değildir. Diğer çalışanları ve işletmenin verimini etkilediği, aile içi yaşamlarını da olumsuzluğa sürüklediği gerçeğini göz ardı etmemek gerekir.

Psikolojik Taciz Nedir? “H. Leymann’a göre psikolojik taciz, tekrarlanan  ve devamlılık gösteren saldırgan ve düşmanca davranışların yer aldığı yıkıcı bir süreçtir.

Psikolojik tacize kimler uğrar?

-          İşini çok iyi yapanlar,

-          Sevilen kişiler,

-          Ödün vermeyenler,

-          Bağımsız ve yaratıcılar.

 Psikolojik tacize maruz kalan nasıl anlar?

-          Haksızlık yapılıyorsa,

-          Mantık dışı uygulamalar isteniyor ise,

-          Aşağılama ve tehdit varsa.

Özgür KAYA